İMÂM ALİ (A.S), RESULULLAH'IN (S.A.A) EĞİTİMİNDE
18- Mücâhid b. Cebr'in (Ebü'l-Haccâc) şöyle dediği nakledilmiştir:
"Allah (azze ve celle)'nin Ali b. Ebî Tâlibe verdiği nimetlerden, yaptığı ihsanlardan ve onun için murad ettiği hayırlardan birisi de şudur ki, Kureyş şiddetli bir kıtlığa müptela oldu; Ebû Tâlib'in ise kalabalık bir ailesi vardı. Resulullah (s.a.a) Hâşim oğullarının en zenginlerinden olan amcası Abbâs'a dedi ki:
"Ey Ebelfazl, kardeşin Ebû Tâlib, kalabalık bir aileye sahiptir. İnsanların duçar olduğu şu kıtlığı da görüyorsun. Hadi gel de ona gidip ailesini hafifletelim. Çocuklarından birisini ben, birisini de sen al ve geçimlerini üstlenelim."
Abbâs da 'Hadi kalk gidelim' dedi. Birlikte Ebû Tâli-b'in kapısına gelip şöyle dediler: 'Biz insanlardan şu kıtlık gidinceye kadar senin aile yükünü hafifletmek istiyoruz.' Ebû Tâlib de 'Akîl'i bana bırakın sonra istediğinizi yapabilirsiniz.' Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) Ali'yi (a.s), Abbâs da Caferi aldı. Böylece Ali (a.s) Resulullah (s.a.a) peygamberliğe erişinceye kadar onun yanında kaldı; peygamber olunca da ona iman edip tâbi oldu ve onu tasdik etti. Cafer de Müslüman olup ihtiyaçsız hale gelinceye kadar Abbâs'ın yanında kaldı."
19- Bir hadiste şöyle geçer: "Hiç şüphesiz Emirü'l-Müminin (Ali) (a.s) dünyaya geldiğinde, Resulullah (s.a.a) 30 yaşındaydı. Allah Resulü (s.a.a) onu çok ama çok sevdi ve annesine dedi ki: 'Onun beşiğini benim yatağımın yanına yerleştir.' Onun bakım ve eğitim işini büyük ölçüde bizzat üslendi; yıkama zamanında Ali'yi kendisi temizlerdi; sütü ona eliyle içirirdi; uyumak istediğinde beşiğini sallardı; uyanık iken çocuk diliyle onunla konuşurdu; onu göğsünde taşır ve şöyle derdi: 'Bu benim kardeşimdir, velimdir, yardımcımdır, seçtiğim kimsedir, halifemdir, sığınağımdır, damadımdır, vasîmdir, kızımın kocasıdır ve vasiyetime eminimdir.' Resulullah (s.a.a) onu sürekli omzuna alır Mekke'nin dağlarında sokaklarında ve vadilerinde dolaştırırdı."
20- Hz. Ali (a.s) şöyle derdi: "Ben Allah Resulü (s.a.a) 'den duyduğum her şeyi mutlaka ezberler ve asla unutmazdım."